Ticaret Hukuku

ticaret-ve-sirketler-hukuku-gorseli-01

Ticaret HukukuTicaret Hukuku

Ticaret ve Şirketler Hukuku
Çalışma alanları arasında şirket kuruluşu, irtibat bürosu kuruluşu, sermaye piyasası işlemleri, şirketlerin yeniden yapılandırılması, ortak girişimler, due diligence (durum tespit süreci) hizmetleri, hisse devir anlaşmaları, hissedarlık anlaşmaları, hissedarlar arasındaki ihtilaflar, azınlık hakları ve şirketler hukuku konuları bulunmaktadır. Menkul Kıymetlerin Yönetimi ve Edinimi, portföy yönetimi alanlarında değişen kanun ve tebliğlere göre hukuki danışmanlık hizmeti sunulmaktadır.

Müvekkillerin franchise anlaşmaları, distribütörlük anlaşmaları, acentelik anlaşmaları, joint venture, kira anlaşmaları, iş ve varlık satışları gibi ticari sözleşmelerinin hazırlanmasında ve müzakerelerinin yürütülmesinde, sahip olunan bilgi ve tecrübe ile müvekkillere destek verilmektedir.

Büromuz, genel olarak ticaret hayatının her aşamasında hukuki çözümlere ihtiyaç duyabilecek şirketlere günlük işleyişte karşılaştıkları hukuki sorunlarda ve dönemsel olarak hukuki destek gerektiren yönetim kurulu ve genel kurul işlemlerinde hizmet vermektedir. Sermaye artırımları ve indirimlerinin ve bu işlemlerin farklı usullerde kullanılmasının hukuka uygunluğu konusunda görüş bildirilmektedir.

Şirket birleşmeleri ve devralmaları ile alım ve satımları şirketlerin önemli ticari faaliyetlerindendir. Bu tip önem arz eden ticari işlemlerin her adımının önceden belirlenen plana uygun olarak yerine getirilmesi gerekir. Büromuz hem alıcı hem de satıcı tarafta yer alarak risklerin yönetilmesi, tarafların ticari çıkarlarının korunması ve işlem sözleşmelerinin hazırlanması konularında tecrübelidir.

Ticaret şirketlerinin birleşmesi, ekonomik yönüyle malvarlıklarının veya işletmelerin birleşmesi şeklinde gerçekleşmektedir. Dolayısıyla, şirketlerin birleşmesinin ilk şartı, bu şirketlerin malvarlıklarının, yani tüm hak ve borçlarının eriyerek birbirleriyle birleşme ve kaynaşmasıdır. Malvarlıklarının birleşmesi iki farklı biçimde olabilir. Birincisi bir ticaret şirketinin malvarlığını var olan başka bir ticaret şirketine devretmesi şeklinde olabilir. İkincisi ise, iki ticaret şirketinin malvarlıklarını yeni kuracakları bir ticaret şirketine devretmeleri tarzında olabilir. İlk durumda, devralan şirket tüzel kişiliğini korumakta, devrolunan şirket ise, birleşme işlemlerinin gerçekleşmesiyle tüzel kişiliğini kaybetmektedir. Yeni kuruluşta ise, en az iki ticaret şirketi birleşmeden önce yeni bir ticaret şirketi kurulmakta ve daha sonra birleşecek bu yeni şirkete tüm hak ve borçları ile devir olunmaktadır. Bu durumda, birleşen şirketler sona ermekte, ancak tasfiye olmamaktadır.

Tür değiştirme, sadece bir hukuki şekil değişikliği olarak düzenlendiğinden, şirketlerin tür değiştirmesi kolaydır. Yeni bir şirketin kurulması ve külli halefiyet yoluyla hukuki ilişkilerin geçmesi söz konusudur. TTK 180. Maddesi, 181. Madde ile yorumlandığında, ilke olarak geniş bir tür değiştirme serbestisi ve türü seçme özgürlüğü tanınmaktadır. Bu şekilde, bir ticaret şirketinin diğer bir ticaret şirketine dönüştürülmesi ya da bir ticari işletmenin ticaret şirketine dönüşmesi (TTK194/1 maddesi gereğince) mümkündür.

Kolektif şirket, ortaklarının maddi katkılarının yanı sıra şahsi olarak çalışmalarının, iş ve ticari tecrübe ve itibarlarını da gerekli kılan bir ticari girişimdir. Kuruluşu ise diğer şirketlere nazaran, daha kolay, hukuki yapısı ve teşkilatı bakımından basit nitelikte olup, Türk Ticaret Kanunu ve diğer mevzuat hükümlerinde düzenlenen yasal düzenlemeler bakımından ise en gelişmiş şirket türüdür. Kolektif şirket tüzel kişiliği haiz olup, kanunen tacir sayıldığından (TTK M.16) ancak esnaf faaliyetlerini aşan bir ticari işletmeyi yürütmek maksadıyla kurulabilmektedir. Kolektif şirketlerin çok önemli bir özelliği ise, ortaklarının şirket borçlarından dolayı bütün malvarlıkları ile sınırsız ve müteselsil olarak sorumlu olmalarıdır. Şirkete yeni ortak olarak giren şahıs ise, girme tarihinden önce oluşmuş olsa dahi şirketin borçlarından, diğer ortaklarla birlikte müteselsilen ve bütün malları ile sorumlu olmaktadır. Ancak ortakların şirket borçlarından dolayı sınırsız sorumluluğu “doğrudan doğruya sorumluluk” değildir. Zira Kolektif şirket tüzel kişiliğe haiz olduğundan, şirketin borç ve taahhütlerinden dolayı birinci derede kolektif şirket sorumlu olmaktadır.

Kolektif şirketlerde ortakları koyacakları sermaye bakımından serbesttirler. Sermaye olarak (TTK Madde 127’ye göre) para, alacak, kıymetli evrak ve sermaye şirketlerine ait paylar, fikri mülkiyet hakları, taşınırlar ve her çeşit taşınmaz, taşınır ve taşınmazların faydalanma ve kullanma hakları, kişisel emek, ticari itibar, ticari işletmeler, haklı olarak kullanılan devredilebilir elektronik ortamlar, alanlar, adlar ve işaretler gibi değerler, maden ruhsatnameleri ve bunun gibi ekonomik değeri olan diğer haklar, devir edilebilen ve nakden değerlendirilebilen her türlü değer konabilir.

Anonim şirketler de bir kişi ile kurulabilen tüzel kişiliktir. Ancak Kolektif şirketten farklı olarak Anonim Şirketin kurucusu gerçek kişi olabileceği gibi, tüzel kişi de olabilir.
Ayrıca şirketlerin ulusal ve yabancı şirket kuruluş işlemlerini ve irtibat bürosu kuruluşlarını da yapmaktayız. Sermaye Piyasası, hisse senetleri ve tahvillerle ilgili işlemler, haksız rekabetin önlenmesi ile Tüketicinin Korunması Kanunu‘na dair işlemlerde de destek verilmektedirler.

Ticaret hukuku kapsamında müvekkilimiz şirketlere aşağıdaki hizmetler sunulmaktadır:

Birleşme, bölünme ve tür değiştirme işlemlerinde süreç yönetimi ve hukuki danışmanlık,
Şirketler topluluğunda şirketler arası ilişkilerde hukuki danışmanlık,
Şirket kuruluşu ve esas sözleşmenin hazırlanması,
Genel kurul ve yönetim kurulu iç yönergelerinin hazırlanması,
Genel kurul ve yönetim kurulunun işleyişi, karar alması ve aldığı kararların uygulanması aşamasında hukuki danışmanlık,
Pay sahipleri ile şirket arasındaki uyuşmazlıkların çözümünde hukuki danışmanlık,
Şirketinizin günlük işlemlerinin hukuka uygun olarak yürütülebilmesi için yazılı ve sözlü hukuki bilgilendirme,
Şirketinizin üçüncü kişilerle yapılacak her türlü ticari sözleşmenin hazırlanması ve var olan sözleşmelerin hukuki olarak uygunluğunun değerlendirilmesi.