- 12 Aralık 2018
- Posted by:
- Category: İcra İflas Hukuku
Yetki görev itirazının birlikte ileri sürülmüş ise, ilk önce görev sorunu çözülmelidir.
Yargıtay YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİ E: 2014/16027 K: 2015/4057 T: 23.03.2015
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı vekili, davalının müvekkili hakkında zamanaşımına uğramış 1 adet çeke dayalı olarak ilamsız icra takibi başlattığını, ayrıca 9 adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlattığını, müvekkilinin davalıya borcunun olmadığını, senetlerdeki imzaların müvekkiline ait olmadığını belirterek müvekkilinin söz konusu icra takipleri nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin tacir olması ve dava konusunun da ticari bir iş olması nedeniyle ticaret mahkemelerinin görevli olduğunu, ayrıca İİK’nin 72. maddesi uyarınca İstanbul veya Büyükçekmece mahkemelerinin yetkili olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre; davalının yetki itirazının süresinde ve haklı olduğu, yetkili mahkemenin davalının, davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine, talep halinde dosyanın görevli ve yetkili Küçükçekmece Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 1 adet süresinde ibraz edilmemiş çeke dayalı icra takibi ve 9 adet bonoya dayalı icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nun 4. maddesi uyarınca uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir. TTK’nın 26/6/2012 tarih ve 6335 sayılı yasanın 2. maddesi ile değişik 5. maddesinde; asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu ve bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı düzenleme altına alınmıştır. Mahkemece öncelikle bu husus gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, mahkemenin yetkisizliğine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ
Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 23.03.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Dergi: 2015/5